Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  KapıKapı  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Karanlık Saatler

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePerş. 14 Nis. 2011 - 17:50

Gecenin bir yarısıydı gözlerini tavana dikmiş bir şeyler düşünmeye çalışıyordu ama başara biliyor muydu? Hayır. Bir şeyler yapması gerekiyordu içinde oluşmuş sıkıntıdan kurtulmak için bir şeyler. O an başını yana çevirdi ve karşı yatakta uyumakta olan ikizine baktı. Belki onunla uğraşmalıyım diye düşündü önce ama en son yaşananlardan sonra ondan kısa bir süre uzak duracağı konusunda kendisine bir söz vermişti. Tabi herkesi kandırmıkşen onların kafasında oluşan Stacy'yi yok etmemek adına gerekli bir şeydi bu ve şimdilik gayette iyi gidiyordu. Bir süre tavana vuran ay ışığından ötürü oluşmuş gölgelere bakarak güldü. Hayatındaki kişilerin hepsi saf olmak zorunda mıydı sanki ya da Scarlett'a inanamayacak kadar gözleri kör müydü? Bunlara verecek tek bir cevabı vardı elbet o da oyunculuk yeteneği mugglelara oyunculuk yapmasına bile gerek yoktu vampirliğinden ötürü onlar zaten avuçlarının içindeydiler. Asıl zor olanın büyücü ve cadılar olduğunu düşünmüştü bu kararı vermeden önce ama onlardan bir süre sonra kendileri tamamen onun eline bırakıyordu. Üstelik vampirlere güven olmaz kuralını çiğnemeyi göze alarak. Tüm bu düşüncelerin arasında saate baktı sabah olmasına daha o kadar çok saat vardı ki ya da ona öyle görünüyordu. Sonunda yataktan kalkmayı kafasına koydu ve yataktan kalkarak dolabına doğru ilerledi.

Her ne kadar bu saate kimse ile karşılaşmayacağına emin olsa da her daim güzel olmak isteyen bir kızdı. Bu yüzden kıyafet seçimi de bu denli zor ve bir bakıma da zevkliydi. Pijamaları ile dolaşmak ise onun için tam bir işkence gibiydi. Dolabını biraz daha karıştırdıktan sonra eline aldığı mavi elbisenin üzerine geçirdi ve saçlarını düzelttikten sonra asasını da yanına alarak odasından ayrıldı. Bir yanda da hala Scarlett'ın bu saatte uyuduğuna inanamıyordu yani o da bir vampirdi bu saatte uyumak ona çok saçma geliyordu. Üstelik ikiz oldukları için bir çok benzer davranışlar sergiliyorlardı geceyi sevmek ise bunların başın da yer alıyordu. Yine de bu konu her ne kadar garip gelse de kısa bir süre sonra onu düşünmeyi bıraktı ve neler yapacağına karar vermeye çalışıyordu. Dışarı çıkıp ormanda dolaşmak mı daha iyi fikirdi ki bu saye de karşısına çıkan her hangi bir canlıyla beslenebilirdi ya da okulda dolanmak mı? Her ne kadar ilk başta kan içme fikri ona cazip gelse de kan kadar çok sevdiği bir şeyle karşılaştı, "Yasak koridor". Tabi sevdiği şey bu koridor değildi daha önce geldiği de söylemezdi. Ona asıl cazip gelen şey bu yerin yasak olmasıydı. Yasak olan her şey ona ilgi çekici geliyordu bir şey ondan ne kadar uzak tutulmak istenirse o, o şeye ulaşmak için her zaman daha fazla yolu denerdi.

Etrafına kısa bir süre göz attıktan sonra koridora doğru ilerlemeye başladı burası sanki ışıksız okuldan bile daha karanlık bir haldeydi. Ama karanlıkta da görebilen gözleri sayesinde hiç zorlanmadan adımlar atabiliyordu. Tam koridorun sonuna vardığın düşünürken yol ayrımına gelmişti. Tam seçimini yapacakken duyduğu bir ses üzerine arkasına döndü ve duvara yaslanarak buraya doğru gelmekte olan kişiyi beklemeye başladı. eğer gelen biri Profesör ise buradan hemen sıvışmalıydı ama kendi gibi meraklı bir öğrenci ise onu burada korkutmak oldukça bu geceki eğlencesinin ayağına geldiğinin habercisi olacaktı.

Rp Out:Gelecek Var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeCuma 15 Nis. 2011 - 17:53

Gecenin geç saatleriydi. Dean yatağında dönüp durmaktan fazlasıyla sıkılmıştı. Yavaşça doğrulup kısa süre etrafa göz gezdirdi. Herkes derin bir uykuya dalmıştı. Hızlı adımlarla sessiz olmaya özen göstererek odadan çıktı.Sessiz ve hızlı olmaya dikkat ediyordu ama pekte dikkatli davrandığı söylenemezdi.Dalgındı... Bu yüzden her zamankinden daha fazla ses çıkarıyordu farkında olmadan... Merdivenlerden inerken birkaç tablonun sinirli bir şekilde''Hey genç adam uyumaya çalışıyoruz burada... Neden biraz sessiz olmuyorsun o ışığıda kapat rahatsız oluyoruz."diye söylenmesiyle beraber kendine geldi.En yakın arkadaşıyla birlikte gizemli bir adayı keşfetme maceraları, başlarını bel Uzun süre nereye gideceğini bilmeden amaçsızca binada dolaştıktan sonra sonunda yasak koridora gitmeye karar verdi. Sıkıcı derslerden ve kütüphaneden biraz uzaklaşmak hiçte fena olmazdı.Yaşadığı o korkunç tatilden sonra biraz eğlenmek onunda hakkıydı.Ne tatildi ama... Aslında başta herşey güzeldi. Adayı keşfetme maceraları, başlarını belaya sokmaları ve daha bir sürü şey... tatil harikaydı taki biricik baş belası kuzeni de onlara katılmaya karar verip adaya gelene dek... Kız başlı başına büyük bir sorundu. Sırf sürekli onun etrafında dolaşıp sabrının sınırını zorluyor diye onu öldürebilirdi. Tabi sürekli birileri her kavgalarında canla başla onları ayırıp sonra barıştırmaya kalkışmasaydı. Ne kuzendi ama şeytanın biricik çırağı olmaya aday biri üstelik griffindordaydı. Seçmen şapkayı kandırabilecek kadar becerikli olduğuna deyinmiyordu bile... Aslında şu seçmen şapkayı kandırma konusunda şüpheleri vardı. Huffle lı olduğunu düşününce isabelin şapkayı etkilemiş olabileceğini düşünmek ona haksızlık etmek olurdu herhalde... Düşüncelerinden kurtulmaya çalışarak etrafına baktı.Sonunda yasak koridora gelmişti. Kısa süre hafifçe gülümsedikten sonra yasak koridora girdi.Adımları gittikçe yavaşlamıştı. Nelerle karşılaşıcağını bilmediği için mümkün olduğunca dikkatli ilerliyordu. Çok geçmeden koridorda başka birinin varlığını hissetti.Asasını eline aldı kısa süre etrafa göz gezdirdikten sonra dikkatli bir şekilde ilerlemeye devam etti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePaz 17 Nis. 2011 - 10:10

Saklandığı yerde bir süre daha bekledi geçen bir kaç saniyenin ardından gelen kişinin bir öğrenci olduğunu anlamıştı. Sonuçta karanlıkta görmek gibi bir yeteneği varken yanılmasına ihtimal bile yoktu. Gelen kişinin Profesör olmaması onu bir yandan rahatlatırken diğer ayndan da eğlendireceği düşüncesi ile kafasının içi sinsi düşünceler ile dolmuştu. Kafasının içinde sessizce planlar yaparken bir yandan da gözlerini ona dikmiş ona doğru attığı adımlarını izliyordu. Sonunda aklına bir fikir gelmişti vampirliğini kullanarak gözlerini koyu kırmızıya çevirmiş ve sessizce beklemişti. Aslında bunu yapmak tehlikeli olabilirdi çünkü gözleri birinin kanını içeceği zaman bu hali alırdı. Yani böyle durumda mutlaka kan içmesi gerekirdi. Ama bu durum onun için geçerli değildi çünkü o kendini kontrol etmeyi çoktan öğrenmiş ve sadece zevk için kan içen biriydi. Hayatında kendini kaybettiği zamanları toplasan bir aydan fazla etmezdi. Çocuk onun için yeterli mesafeye geldiğinde asasını eline alarak çocuğu kolundan tuttu ve asasını onun boynuna doğrultarak " Hey çocuk senin bu saatte uyuyan güzeller arasında olman gerekmiyor mu?" dedi. Ama bu kadar yakın bir mesafede burnuna gelen koku karşısındakinin sadece büyücü olmadığını anlaması sadece bir anını almıştı. Vücudundaki kan ister istemez onun bir vampir olduğunu ele veriyordu. " Off lanet olsun sende bir vampirsin" dedi. Ama yine de düşününce vampir olsa da bu onunla eğlenemeyeceği anlamına gelmiyordu. Üstelik çocuğun vampir olmakla beraber üzerine sinmiş diğer kokuyu da fark etmişti ikizi. Bir kaç saniye sonra " Hey sen yok sa ikiz kardeşimin sevgilisi misin?" diyerek kahkaha atmaya başladı.

Çocuğun geçen her saniye biraz daha sinir olduğunu anlayabiliyordu son sorduğu sorunun ise cevabını çocuk söylemese bile biliyordu. Tabi ki de onun sevgilisi olamazdı bu çocuk en fazla arkadaşı olabilirdi. Sevgilisi olamadığı ise sadece onun çirkin suratına bağlıyordu. Yani karşısında ki ne kadar işe yaramaz bir vampir olsa da Scarlett'a aşık olacak kadar aptal olamazdı diye düşünüyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePaz 17 Nis. 2011 - 22:23

Kalp atışları çok yavaştı. Yavaş ve sayılabilecek kadar az... Bu büyük ihtimalle birazdan karşılaşıcağı kişinin bir öğrenci olduğu anlamına geliyordu. Vampir bir öğrenci... Yavaş adımlarla deminkinden biraz daha rahat bir şekilde ilerlemeye devam etti. Çok geçmeden biri onu kolundan yakalamış , duvara yapıştırmış ve boynuna asa dayamıştı. Dean kısa süre tepkisiz kaldıktan sonra karşısındaki kıza hafifçe gülümsedi. Gözleri kırmızıydı belliki onun bir vampir olduğunu anlayamamış ve korkutmaya kalkışmıştı." Hey çocuk senin bu saatte uyuyan güzeller arasında olman gerekmiyor mu?" sorusuna hafifçe gülümseyerek ukala bir tavırla ''Hayır...''demişti. Ve kızın onun vampir olduğunu anlamasını beklemişti. Çok geçmeden kız beklediği tepkiyi vererek" Off lanet olsun sende bir vampirsin" diyerek hafifte olsa isyan etmişti. Dean kızın bu sözü üzerine kısa süre alaycı bir şekilde gülümsedi.Fakat gülümsemesi uzun sürmedi. Onu hayal kırıklığına uğramış bir şekilde görmek eğlenceliydi ama hala kolunu sıkı bir şekilde tutuyor olması canını sıkmaya başlamıştı tabi şu boğazına doğrulttuğu asada... Ayrıca son sorusuna ve ardından attığı kahkahaya bakılırsa dean'la uğraşmakta kararlıydı. Sinirleri yavaş yavaş bozulmaya başlamıştı. Neden artık dean'ı bırakmıyordu. Eğlence aradığı her halinden belliydi ama uğraşmak için kesinlikle yanlış kişiyi seçmişti. Sinirlerine hakim olmaya çalışarak kızın asasını boynundan çekerek aşağı indirdi. Daha sonra gözleri koluna kaydı. Kısa süre kızın tutmakta olduğu koluna baktıktan sonra''Bırak kolumu...''dedi soğuk bir ses tonuyla ama kızın bunu yapmaya hiç niyeti yoktu gözlerinden bunu anlamak oldukça kolaydı.

Kolunu hızla çekerek kızdan kurtardı. Sakin olmaya çalışarak ''Zekisin ama yeterince dikkatli değilsin... Vampirlerin kulakları hassastır yani vampir olduğumu eğer dikkat etseydin kalp ritmimdende anlayabilirdin''dedi. Gözlerinin kırmızılaştığının farkındaydı. Sakin olmalıydı. Kızın istediğini yapıp kıza rahatlıkla laf yetiştirebilirdi. Büyük ihtimalle aralarındaki atışma tartışmaya dönüşür ve uzun süre kendiliğinden son bulurdu ve sinirli bir şekilde yatakhanesine dönerdi her iki tarafta... Veya gürültüyü duyan profesörlerin olaya karışmasıyla tartışma kısa sürede son bulurdu, ceza alırlardı ve yasak koridoru keşfi uzun süreliğine rafa kaldırmak zorunda kalırdı. Yada sinirlerine hakim olmaya büyük bir çaba göstererek ondan bir an önce kurtulur. Onu başından savdıktan sonra yasak koridoru keşfine devam edebilirdi. Gözlerini kısa süreliğine kapatıp sessiz kaldı. Gözlerini açtığında gözleri eski rengine dönmüştü. Sakinleşmiş gibi görünüyordu ama aslında hiçte öyle değildi. Ses tonunu korumaya çalışarak soğuk bir şekilde ''Bak eğlence aradığının farkındayım ama eğlenmek için yanlış kişiyi seçtin. İkizin kim bilmiyorum açıkçası bilmekte istemiyorum. Ve ikizin her kimse onunla çıkmıyorum şimdi....''dedi ve kısa süre sessiz kaldıktan sonra ''Lütfen önümden çekilirmisin?''diye sordu gözlerinin sinirden tekrar kırmızılaştığının farkındaydı ama ne kadar uğraşırsa uğraşsın bunu engelleyemiyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePaz 17 Nis. 2011 - 23:19

Çocuğun kısa süren tepkisizliği ile onu daha fazla incelemeye koyulmuştu. Bir yandan da gerçekten aptal ikizi ile aralarında bir şey olabilir mi? düşüncesiyle boğuşuyordu. Bunu düşünceye neden bu kadar takıldığına ise anlam veremiyordu. Scarlett'ı da beğenen bir enayi mutlaka çıkacaktı, belki de onunla sevgili olacaktı. Geçen her saniye ise karşısındaki kişinin bu enayilerden biri olmamasını umut etmeye başlamıştı. Belki de ondan etkilenmişti ki böyle bir istem oluşmuştu içinde. Bunun nedeni her ne olursa olsun onu rahatsız etmişti ve bu duygudan bir an önce kurtulmak adına kafasında başka düşüncelerin oluşmasına izin vermişti, bu na zorlamakta denilebilirdi ki sonun da başarmıştı. Çocuğun tepkisizliğine yoğunlaşmış ve bu duruma kendince yorumlar yapmaya başlamıştı. Çok iyi biliyordu ki bir vampirin en zorlandığı şeylerden biri öfkesini kontrol etmekti. Yani öfkelenmiş olduğu düşündüğü çocuğun hala tepki vermemesi sıkıcı bir hal almaya başlamıştı. Bunun yanında onun da olacaklar aklında daha fazla düşünmesine neden olmuştu. Neredeyse olması muhtemel her şeyi kafasında tasarlamıştı. Ama gelecekte tam olarak ne olacağı çocuğun tepkisine bağlıydı sadece onun ufak bir hareketine hepsi bu ve çok geçmeden çocuk harekete geçmişti. Önce asasını yere indirirken ağzından çıkan kelimelere ise tek bir şey söyledi " Bırakmamı sağlasana ". Ama çocuk çok geçmeden kolunu hızla çekerek onun elinden kurtulmuştu belki de sadece kurtulduğu sanıyordu. Çünkü Stacy bir kere ona kafayı takmıştı ve canı sıkılana dek onunla takılmakta kararlıydı. Çocuğun hala sakin olmaya çalışan tavırları ise gecenin ne kadar uzun süreceğini gösteriyordu.

Asası aşağı indirmişken onu tekrar çocuğa doğrultmak gibi bir düşüncesi olmadığından asasını cebine koydu ve çocuğun ağzından çıkanları dinledi. Söylediklerini onu sinir etmek için mi yoksa sadece nutuk atmak için mi söylemişti. Durum ne olursa olsun cevap vermekte asla geri adım atmayacaktı. " Bu gecelik bana vereceğin vampirler dersimizin konusu kalp ritimleri demek. Şunu belirteyim sevgili öğretmenim ben biraz yaramaz bir öğrenciyim bana sabaha kadar uygulamalı ders verseniz nasıl olur " dedi. Çocuğun onca tepkisizlikte sonra ortaya çıkan öfke kontrol sorunu nedeniyle gözlerinde ki sürekli değişim oldukça dikkat çekiyordu. Sinsice küçük bir gülümsemenin ardından " Gözlerinizde bu ani değişimleri evet sinyali olarak alabilirim değil mi? " dedi. Tüm bu konuşmalar sırasından gözlerini onun gözlerinden bir an olsun ayırmamıştı hem bu ani değişimleri görmenin zevki hemde yakışıklı oluşu onu yüzüne bakılır biri yapıyordu. Ama sonra bir anda sanki tekrar sakinleşmiş gibi bir hale bürünmüştü ama yine de öfkesi gizleyemiyordu başkası üzerine işe yarardı belki ama onun için asla işe yaramazdı. Çocuk yine konuşmaya başladığında onu belki de en başta etkileyen olay gerçekleşmişti çocuk o kadar soğuk konuşuyordu ki. Sıcaktan nefret eden Stacy için etkilenmemek neredeyse imkansız gibi görünüyordu. Çocuk cümlesini bitirdiğinde ise " Eğlence aradığımı tahmin etmen ne kadar hoş o halde eğlenelim bence sen benim tam olarak aradığım kişisin hem ayrıca ikizimi tanımıyor olmana imkan yok ismini duyduğun ilk anda bana hak vereceksin ikizimin adı Scarlett " dedi. Çocuğun buna da tepkisiz kalacağı asla düşünmüyordu çünkü onunla ilgisi olduğuna o kadar emindi ki bu onu daha eğlenceli kılıyordu. Üstelik konuşmanın başından sonuna kadar da tamamen zevk almıştı ve bu gecelik hala aldığı zevk yeterince tatmin edici değildi. Gözlerindeki kırmızılığı tekrar fark ettiğinde dediklerine sadece " Üzgünüm henüz benden uzaklaşmanı istemiyorum eğlence arkadaşım bu arada adımı belki tahmin ettin Scarlett mutlaka söz etmiştir ama ben yinede söyliyim adım Stacy peki senin adın ne? " dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 18 Nis. 2011 - 16:31

Kelime oyunlarını genellikle severdi ama bu gece bunun için uygun bir zaman değildi. En azından o böyle düşünüyordu. Scarlett'ın ismini duyar duymaz onun kim olduğunu anlamıştı. Kısa süre tepkisizliğini koruyarak hiçbir şey demeden kızın gözlerine baktı. .Scarlett'ın ikiz kardeşinin adını gün içinde sayamayacağı kadar çok duyuyordu. Onunla hiç karşılaşmamış ve tanışmamış olmasına rağmen scarlett sayesinde onun nasıl biri olduğunu biliyordu. Kararlı ve inatçıydı. Buda gecenin sandığından daha uzun süreceği anlamına geliyordu. Son cümlesiylede bunu onaylamıştı stacy... Artık sakinleşmeye çalışmıyordu. Gözlerinin kırmızılığıda bunu doğruluyordu. Sinirliydi... Fazlasıyla sinirliydi ama yinede tepkisizdi. Kısa süre sessiz kaldıktan sonra soğuk bir şekilde hafifçe gülümsedi ve '' Demek sonunda tanışabildik... Adını gün içinde scarlett'tan ne kadar çok duyduğumu tahmin bile edemezsin... Adım dean tahmin ettiğin gibi scarlett'ın arkadaşıyım.''dedi. Ardından gözlerini gözlerine dikerek '' Scarlett sürekli seni ne kadar çok sevdiğini ve beraber ne kadar eğlendiğinizden bahsedip duruyor doğrusunu söylemek gerekirse adını bu kadar sık duyduğum birinin kim olduğunu oldukça merak ediyordum.'' dedi söylediğinin tam tersini ima ederek... Yüzündeki soğuk ve sahte gülümsemeyi hala koruyordu. Ses tonundaki soğukluk kendisini fazlasıyla hissettiriyordu. Ortalık bir anda sessizleşmişti. Sessizliği bozan kişi yine dean olmuştu. Gözlerini stacy'nin gözlerinden bir an için ayırmadan '' Kardeşlik anlayışına hayranım doğrusu... Genel olarak birileriyle uğraşmak eğlencelidir ama kendini kontrol etmekte zorlanan biriyle uğraşmak eğlenceliden çok tehlikelidir bence... Scarlett'ın büyük bir kontrol sorunu olduğunu ikimizde biliyoruz dikkatli olmanı öneririm. Ne zaman ne olacağını bilemeyiz diğmi?''diye sordu.

Yüzündeki soğuk ve sahte gülümseme yoktu artık ifadesizce stacy'e bakıyordu. Güzel bir kızdı. Muggle'ların başını kolaylıkla döndürebilecek kadar güzel ve büyücülerin uğrunda ölmeyi göze alabilecek kadar çekiciydi. Fakat oldukça tehlikeliydide... Düşünüldüğünde daha tehlikeli ve fazlasıyla acımasız biri... Zeki, güzel ve tehlikeli kulağa cazip geliyordu. Onunla kelime oyunları eğlenceliydi ama aklı hala yasak koridorun gizemlerindeydi. Kıza bakarak ''Sanırım seninle tanıştığıma memnun oldum. Seninle kelime oyunlarımız gerçekten eğlenceliydi. Bunu daha sonra bir ara tekrarlayalım olurmu? ''diye sordu. Daha sonra kızın kolundan tuttu ve kendine çekti. Birkaç saniyede yer değiştirmişlerdi. Duvara yasladığı kıza bakarak kısa süre sinsice gülümsedi ve''Bence bu akşamlık bu kadar eğlence yeterli ''dedi ve kızın tepkisini beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 18 Nis. 2011 - 17:19

Scarlett'ın adını duyduğun çocuk tam da Stacy'nin ondan beklediği şekilde davranışı sergilemişti. Zaten konuşmaya başladığı ilk anda yanılma payının kesinlikle olmadığı biliyordu bir yanda ise kalbi yine bir den onunla ikizi arasında ki ilişkiyi merak ediyordu. Sadece arkadaşlar mıydı, yoksa sevgilisi miydi ikizinin nedense ikinci kısmı düşünmek dahi istemiyordu. Bu durum gerçekse bile çocuktan vazgeçmeyeceğini biliyordu onu elde etmek için yapamayacağı şey yoktu. İkizi ile arasında ki benzer bir özellikti bu her ikisi de istediklerini elde etmek için her şeyi yapar ve sonun da elde ederlerdi. Ama daha önce hiç Scarlett'ın olan bir şeye sahip olma isteği olmamıştı. Şimdiye dek... Bu durum hem sinir bozucu hemde anlaşılmazdı neden sadece koridorda karşılaştığı biri üzerinde böyle duygular hissedebiliyordu. Üstelik bu sefer istediğini almak oldukça zor olabilirdi çünkü karşılaşacağı kişi Scarletttı. Çocuğun gözlerinin içine bakarken işte kafasında sadece bu düşünceler yığını vardı ve onları atmak gerçekten zor olmuştu onun için ama sonun da başarmıştı. Tabi başarmasının bir nedeni de çocuğun konuşmaya başlayıp dikkatini dağıtması olmuştu. Çocuk cümlesine başladığı daha ilk anda kalbinin ısındığını hissetmişti. Cümlesini tamamladığın da ise hiç bir plana ihtiyacı olmadığı gördü. Yani hayatta kendine layık en güçlü rakibinin ikizi olduğunu biliyordu, şimdi Dean'in hayatında eğer bir sevgilisi varsa Dean'i elde etmek Scarlett'la uğraşmanın yanın da sadece çocuk oyuncağıydı. Bu kadar duygu karmaşasından içinde oluşan rahatlıkla bir an da sıyrıldı ve Stacy'nin o kendine has bakışlarını Dean'e odakladı. "Demek tanışacağımız günü iple çekiyordun öyle mi cümlenin altından mana gerçekten hoş Dean ikizim sayesinde beni oldukça iyi tanıyorsun yani ama şunu söyliyeyim ikizim bile bilmediği benim daha farklı özelliklerim de var yani sırf ona bakarak beni tanımaya çalışırsan belki de hoşlanırsın" dedi cümlesini bitirdiğin de küçük bir kahkaha attı. Ama sonrasında sanki onu önemsiyormuş gibi dikkatli olmasını vurguladığı cümle " Beni düşünmen ne hoş Dean ama merak etme ikizim henüz benle baş edebilecek kapasiteye ulaşmadı, olur da ulaşırsa da eminim bana yardım edersin. Yani benim gibi savunmasız bir kıza senin gibi bir erkek yardım eder her halde " dedi, gülümseyerek.

Sessizlikle süslü bir kaç dakikanın ardından göz göze gelmiş birbirlerine bakıyorlardı. Stacy gerçekten o an heyecalandığını hissetmişti ilk kez bir erke onu bu kadar heyecanlandırıyordu yani böyle bir anlamda ilk kez. Ona güzel gelen bu anı ise Dean bir anda konuşmaya başlayarak bölmüştü söylediklerinin ardından gülmeye başladı " Son söylediği bir randevu teklifi olduğunu düşünmem de bir sakınca yoktur umarım ne zaman istersen oyununa katılabilirim" dedi. Sonrasında ona dokunmuş ve bir anda kendini duvara yapışmış bir vaziyette bulmuştu dedikleri ise bu geceyi noktalamaları gerektiğini söylüyordu. Ama Stacy hala bu gece ile ilgili tatmin olmamıştı bu gece daha uzun bir süre Dean'le birlikte olmayı planlıyordu çünkü. Dean in kolundan " Henüz benden kurtulacağın zaman gelmedi Dean o zamana kadar seninle daha çok eğlenicem" dedi. Tuttuğu kolunu kendine doğru bir anda çekmişti ve bu durum vücutlarını birbirine çok fazla yakın durmasına sebeb olmuştu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 18 Nis. 2011 - 21:17

Stacy'nin cevabı üzerine aklında ne var dercesine ona baktı. Ona çok yaklaşmamalıydı biliyordu tehlikeli biriydi stacy ama kendini ondan uzaklaştıramıyordu. Uzaklaşmalıydı biliyordu güzel,zeki ve tehlikeli biriydi o hem scarlett onun en iyi arkadaşıydı ve ikizinden hoşlandığıda söylenemezdi. Anlattıklarına göre hoşlanmamakta pekte haksız sayılmazdı üstelik... Kısa süre bu düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı ama başaramadı. Bir anda stacy'nin onu çekmesiyle kendine geldi. Stacy'le aralarındaki mesafe azalmıştı. Nefesini yüzünde hissedebiliyordu. Nedenini anlayamadığı bir şekilde kalp atışları hızlanmıştı. Neler oluyordu ona neden bu kadar hızlı atıyordu kalbi kalp atışlarının hızlanmasının nedeni stacymiydi? Ondan hoşlanıyormuydu? Gözleri stacy'nin gözlerine kenetlenmişti. Gözlerini kaçırmaya , başka yöne bakmaya ve aklını başka şeylere vermeye çalışıyordu ama başaramıyordu. Git gide daha çok yaklaşmışlardı birbirlerine burun buruna kaldıkları anda dean duyduğu bir tıkırtıyla bir adım geri çekildi. Kısa süre sessiz kalarak koridora baktı sonra gözlerini stacy'e dikerek''anlaşılan bu gece herkesin uykusu kaçmış ve can sıkıntısından kuralları çiğnemeye karar vermişler...''dedi.Gözlerini tekrar koridora dikerek ''Göl kenarı, avlu ve bahçeden daha ilgi çekici geliyormuş anlaşılan yasak koridor''dedi. Sesler gittikçe daha da yaklaşıyordu.

Kokusu nedense tanıdık geliyordu. Ama hala kim olabileceği konusunda bir fikri yoktu. Gelen kişinin kim olduğunu görür görmez gözleri kırmızıdan koyu kırmızıya döndü. Gelen baş belası kuzeni isabeldi. İsabelde dean'ın göz rengini farketmiş olacaktı ki yüzünde sinsi bir gülümseme belirmişti ve adımlarını hızlandırmıştı. Dean'a hızlı adımlarla yaklaşırken bir yandanda çileden çıkarma çabalarına girişmişti. İlk hamlesiyse sevimli görünen haliyle sinsice gülümseyerek '' Dean seni gördüğüme çok sevindim.'' diyerek boynuna atılmıştı. Kuzeninden ve onun oyunlarından nefret ediyordu. İnsanlarla oynamak ve olmadığı gibi davranmak hoşuna gidiyordu. En büyük hobisi dean'ın etrafında dolaşarak onunla uğraşmaktı. Her ne kadar çoğu zaman dean onun oyununu yıksada tekrar tekrar denemekten asla vazgeçmiyordu. Dean ses tonuna hakim olmaya çalışarak ''Bende seni gördüğüme çok üzüldüm isabel şimdi lütfen bırak beni''dedi ve isabelin tepkisini beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 18 Nis. 2011 - 21:57

O kadar lafın ardından neden onu birden kendine bu kadar yaklaştırmıştı ki bu sanki bir tepkiye verilen ani bir refleks gibiydi. Vücutları birbirine o kadar yaklaşmıştı ki Dean'in nefesini adeta yüzünde hissedebiliyordu, o an odaklandığı tek şey ise onun gözleriydi. Ondan bir anda nasıl bu kadar hoşlanmayı becerebilmişti ki hissettiği onca şeye rağmen hala buna inanmak istemiyordu. Ama istemese de bu gerçeği inkar etse ondan uzaklaşamıyordu. Sanki kendini ondan bir an ayırsa yaşaması için gereken en önemli parçası onunla gidecekti. İkisi arasından oluşan sessizlik kulağına gelen ve giderek hızlanan kalp atışları ile bir anda bozulmuştu. Önce bunu kendi kalbi sanmış olsa da sürekli değişen ritim nedeniyle bu kalbin sahibinin Dean olduğu anladı. Bu da demek oluyordu ki aralarında ki bu yakınlık onu da oldukça heyecanlandırmıştı. Belki de ilk kez bir erkeği öpebileceği bir anı yakalamıştı. Ani bir hareketle ona daha fazla yaklaşacaktı ki Dean'in bir adım geri çekilmesi ile bir an oda geri adım attı. Sonra tekrar göz göze geldiklerin de söylediklerine "Haklı olabilirsin sanırım biri ya da birileri koridora doğru geliyor " dedi ve sonrasında sıkkın bir surat ifadesiyle " Ne yazık ki " diyerek mırıldandı. Dean'in kendisini duyup duymadığından biri emin değişti. Onun gözlerine odaklanmış bakışları artık onun dudaklarına odaklanmıştı. Evet onu kesinlikle öpmek istiyordu kalp atışları nedeniyle onun da buna itirazın olmayacağını düşündü. Ama sonrasında duydukları bu ses gelen kişi ne kadar uzaklıkta olabilirdi ki her şeyin ortasında o anın bozulmasını istemiyordu. İçinden " İşte bu nedenle acele etmelisin" dedi. Kendine güven aşılamaya çalışıyordu ve sonun da başarılı olmuştu da Dean gözlerini koridora dikip tekrar konuşmaya başladığın da ona yaklaşarak iyicene sokuldu ve elini yanağına koyarak başını kendine doğru çevirdi. " Kim bilir belki de öyledir belki de yasak koridordaki bu gizemli hava da faydalanmak istiyorlardır" dedi ve cümlesini bitirir bitirmez onu dudaklarından öpmeye başlamıştı. Dudaklarını hissetmek öyle garip bir duyguydu ki biri anlatmasını istese kesinlikle anlatamazdı. Dudaklarını ondan ayırdıktan sonra bir adım geri çekildi. Dean tepkisini gerçekten merak ediyordu.

Meraklı bekleyişi bir yana ses giderek yaklaşırken burnuna tanıdık birinin kokusu gelmişti önce Scarlett olduğunu düşündü. Çünkü burnu en çok onun kokusuna alışıktı ama sonra gelen kişinin kim olduğunu anlamıştı, Isabel. Biraz daha yaklaştığın da ona selam verecekti ki o kendisinden çok Dean ile ilgilenmişti. Üstelik hali tavırları tamam normalde Isabel'in bu hallerini çok severdi yani bu tavırları ile Hogwarts'da çok fazla kişiyi gıcık edip, sinirlerini altüst etmişlerdi. Ama şimdi rahatsızlığı en hat safhadaydı Dean belki de kalbinde olmasına izin vereceği tek erkeğe sırnaşması hiç de iyiye işaret değildi. Isabel'in söylediklerine Dean verdiği cevap az da olsa sakinleşmesine neden olsa da gözlerinde kendini oldukça belli eden koyu kızıllık öfkeden deliye döndüğünün habercisiydi. Isabel"e doğru yaklaşarak " Selam Isabel beni fark etmedin her halde yani sadece Dean ile ilgilendiğine göre hem ayrıca onu duydun neden uzaklaşmıyorsun?" dedi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabel Alone
Vampir|Gryffindor IV. Sınıf
Isabel Alone


Kova At
Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeSalı 19 Nis. 2011 - 20:35

Göl kenarı büyüleyiciydi... Buraya bayılıyordu. Diğerlerinin aksine o gölün büyüleyiciliğinden çok dean'ı bulabildiği tek yer olduğu için seviyordu burayı... İnsanlarla uğraşmak zevkliydi ama dean'la uğraşmak kadar zevkli değildi. Onu çıldırtmak inanılmaz eğlenceliydi. Dean'ı bulamadığına üzülmüştü doğrusu... Gölü uzun süre izledikten sonra sıkılarak okula doğru yürümeye başladı. Aklına nedense geçirdiği tatil gelmişti. Tatil hiç ummadığı kadar güzel geçmişti. Gerçi bazen eglencenin dozunu fazla kaçırdığı için ara sıra dean'ın gazabına uğrasada dean'ı çileden çıkartarak eğlenirken ödediği ufak bedelleri çok fazla sorun etmiyordu. Esen soğuk rüzgarla düşüncelerinden kurtulup kendine geldi. Etrafına baktığında okula gelmiş olduğunu farketti. Binasına gidip gitmeme konusunda oldukça kararsız bir şekilde okula girdi ve hareketli merdivenlere yöneldi. Uykusu yoktu binasına gitmek istemiyordu. Eglenmek istiyordu. Bir şeyler yapmalıydı... O anda aklına yasak koridor geldi. Kuralları pek taktığı söylenemezdi. Yasak koridora gitme fikri aklına yatmışyı. Hızlı adımlarla yasak koridora yöneldi.

Yasak koridora yaklaştığında etrafta ondan başka birilerinin olduğunu hissetti. Anlaşılan bu gece yasakları çiğneyen tek kişi kendisi değildi. Yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. Birileriyle uğraşmak eğlenceli olucaktı. Adımlarını biraz daha hızlandırdı. Çok geçmeden burnuna tanıdık bir koku geldi. Bu kokunun sahibini tanıyordu bu deandı. Yüzündeki sinsi gülümseme dahada belirginleşmişti. Burnuna tanıdık bir koku daha gelmişti ama kim olduğunu çıkaramamıştı diğer kişinin... Diğerinin kim olduğunu bulmaya uğraşmaktan vazgerek tüm dikkatini dean'a verdi ve en sevimli halini takınarak '' Dean seni gördüğüme çok sevindim.'' diyerek onun boynuna sarıldı. Dean'da çok geçmeden tepkisini göstermişti. Yüzündeki gülümseme dahada genişledi. O sırada tanıdık bir ses duydu. Bu stacy'de dean'ı bırakrak hızla arkasını döndü. Dean ve stacy... İkisi bir aradaydı öylemi? Stacy'nin gözlerinin rengi dikkatini çekmişti. Acaba tarışmalarınımı bölmüştü? Ama öyle olsa duymazmıydı? Büyük ihtimal tartışmanın sonuna gelmiş olmalıydı. Peki stacy'nin bu tepkisi neydi? Düşüncelerinden uzaklaşmaya çalışara Stacy'ye gülümsedi ve '' merhaba Stacy üzgünüm seni farketmedim.Nasılsın?''dedi ve dean'nın koluna girerek '' Sanırım atışmanızı böldüm diğmi?pardon... ''dedi. Daha sonra dean'a bakarak ''Sana harika bir haberim var önümüzdeki yaz tatilinde yine birlikteyiz ne harika diğmi? ''diye sordu sonra stacy'e dönerek ''Bu arada sana yaz tatilimizden bahsetmişmiydim ?''diye sordu ve dean'ın tepkisini beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeSalı 19 Nis. 2011 - 22:02

Dean stacy'nin onu öpmesiyle şoka girmişti. Hiç beklemediği bir anda dudaklarını onun dudaklarında bulmuştu. Büyük bir duygu karmaşası yaşıyordu. Kalbi hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu. Tüm dengesi alt üst olmuştu. Kalp atışlarını stacy'nin de duyduğunun farkındaydı ama bunu engelleyemiyordu. Zaman durmuştu sanki... Bu anın bitmesini hiç istemiyordu. Ne yazıkki bu oldukça kısa sürmüştü. Gözlerini stacy'nin gözlerine dikti. Tam ona doğru bir adım atmıştı ki Isabelin sessini duymasıyla olduğu yerde kalmıştı. Neden hep olmayacak zamanlarda gelirdi ki... Stacy'nin sesini duyunca onu bırakmıştı. Sakin olmaya çalışıyordu. Tüm yaz katlanmıştı diğmi? Birkaç dakika daha katlanabilirdi. Katlanmalıydı. Stacy'i tanıyor olması şaşırtıcıydı. Büyük ihtimalle yakın arkadaşlardı. Isabelin gördüğünde gerçekten gülümseyecek kadar yakın bir arkadaş... Isabelin koluna girmesiyle gözlerini ısabel'e dikerek öldürücekmiş gibi baktı. Isabel umursamaz tavrını koruyorak '' Sanırım atışmanızı böldüm diğmi?pardon... '' demişti. Dean'ın gözleri bir anda koyu kırmızı olmuştu. Fakat çok geçmeden eski kırmızılığına geri dönmüştü. Sakinliğini korumaya çalışıyordu. Şuan her ne kadar tatilde yaptıkları için onu duvara yapıştırıp boğazını sıkmak cazip gelse de okulda sorun çıkarmayacağına söz verdiği için kendine engel olmaya çalışıyordu.

Gözlerini kısa süreliğine kapayarak derin bir nefes aldı. Isabel'in ''Sana harika bir haberim var önümüzdeki yaz tatilinde yine birlikteyiz ne harika diğmi? ''demesiyle gözlerini Isabel'e dikerek ''Ne? Ne dedin sen? Yanlış duydum diğmi?''dedi. Isabel yüzünde büyük bir zafer gülümsemesiyle hayır anlamında başını salladıktan sonra ses tonuna hakim olmaya çalışarak ''Şaka yapıyor olmalısın... ''dedi. Isabelin sinsice sırıtmasından şaka yapmadığını anlamak zor olmamıştı. '' Bunu aklından çıkar bir tatilimi daha mahvetmene izin vermem. Anladınmı? Bu sefer seni elimden o çok güvendiğin babam bile alamaz haberin olsun sevgili kuzenim ''dedi kolunu isabel'den kurtararak... İsabel dean'ın söyledikleri karşısında sadece omuzlarını silkmiş ve hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya başlamıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeÇarş. 20 Nis. 2011 - 9:19

İlk öpücüğün ona verdiği zevkle Dean'in gözlerinin içine bakıyordu. Oda doğru attığı ilk adımda aynı zevki tekrar yaşayacağını düşünse de Isabel'in gelmesi her şeyi alt üst etmişti. Üstelik Dean'e bu kadar yakın davranıyor olması tamam onun arkadaşı olabilirdi Isabel ama Dean onun erkek arkadaşı dahi olsa mutlaka onu kendine istiyordu. Bu da onun ne kadar bencil olduğununu gösteriyordu zaten ilk kez hissettiği bu duygudan bir an olsun uzaklaşmak istemiyor ve hep onun yanın da olmak istiyordu. Isabel'in her hareketi onu öfkeden deliye döndürmeye başlamıştı gözleri git gide koyulaşırken aralarından geçen konuşmaları öfkesinden deliye dönüş bir şekilde dinliyordu. Elini öyle fazla sıkmıştı ki o an avucunun içine batan tırnaklarından dolayı avucu kanamıştı. Ama vampir olduğu için kanı diğerleri fark etmiyordu öyle kötü bastırıyordu ki eline iyileşmesine izin dahi vermiyordu. Tamam vücudu kendini bir kaç saniye de yeniliyordu ama tırnaklarını geçirdiği derisi tırnaklarını dışarı atamadığından kendini yenileyemiyordu. Odaklandığı kıskançlık duygusundan dolayı Dean'in Isabel'den rahatsız oluşunu fark etmemişti bile sadece delice onu kıskanıyordu. Bir an da Isabel'in kendine söylediklerini duyduğunda elini biraz serbest bıraktı sonuçta onun arkadaşıydı ve öfkesini anlamasını pekte istemiyordu en azından aralarında ki olayı tam olarak anlayana kadar derin bir nefes aldıktan sonra " Dean'e odaklanıp buraya geldiğin için arkadaşını fark edememişsindir neyse ben iyiyim sen " dedi. Nasıl olduğunu merak ettiğin den sormamıştı aslın da bunu sadece kalıplaşmış olan bir cümle tamamlama olayını kullanmıştı hepsi bu. Ama sonrasından onun Dean'e söyledikleriyle yeni iyileşmiş elini tekrar tüm gücüyle sıktı gözlerinde ki koyulaşma bir an olsun kaybolmuyordu yani onun geldiği ilk andan beri zaten hiç değişmemişti gözleri. Sadece ses tonunu ayarlaya bilmişti. Hayatından belki de ilk kez bu şekilde kendini kaybediyordu. İkizine oranla o duygularına hükmedebilen bir vampirdi. Ama bu yaz tatili sözü aklını kaçırmasına yetecek kadar güçlü bir duygu karmaşasına sürüklemişti onu ta ki Dean'in sözlerini duyana kadar...

O an tüm karmaşıklık yavaşça yok olurken gözlerinde ki koyu kızıllık yerini siyah ve çekici gözlere bırakmıştı. Yumruğunu serbest bıraktıktan sonra eline baktı iyileşmişti ama elinde ki kan hala duruyordu. Cebindeki asasıyla elini temizledikten sonra istemsiz bir şekilde gülmeye başladı. İkisinin şaşkın gözlerle ona baktığının farkında bile olmadan " Demek kuzensiniz ne kadar da iyi anlaşıyorsunuz aynı ikizim ve benim gibi" dedi. Sonrasında adımlarını Dean'e doğru attı ve ona biraz daha yakın durdu bir anda aralarında ki mesafe nedense onu rahatsız etmişti. Isabel'e bakarak " Isabel bizi bu gecelik kuzeninle yalnız bıraksan nasıl olur " dedi sonrasında gözlerini kullanarak onunla iletişim kurmaya geçmişti. Yani arkadaşlıkları sadece kelimelerle anlaşmayı çoktan geçmişti. Ama Isabel'e düşündüğünün tam tersini söylemişti. Ona sanki Dean'i sinir ederken rahatsız etmemesini istemişti gerçek ise Dean ile tekrar öpüşmek isteğiydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Isabel Alone
Vampir|Gryffindor IV. Sınıf
Isabel Alone


Kova At
Mesaj Sayısı : 75
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeÇarş. 20 Nis. 2011 - 20:32

Isabel dean'ın verdiği tepki karşısında sinsice gülümseyerek omuz silkmekle yetindi sadece... Dean'ın böyle bir tepki vermesini bekliyordu zaten... Yinede içine sinmeyen bir şeyler vardı. Bir şeyler ters gidiyordu sanki... Stacy'de bir tuhaflık vardı büyük ihtimalle canını sıkan bir şeyler olmuştu. Bu her halinden belliydi. Canının neye sıkıldığını oldukça merak etmişti doğrusu... Bir ara yalnız kaldıklarında bunun nedenini sorucaktı ama şimdiki önceliği dean'dı. Mavi gözlerini dean'ın koyu kırmızı gözlerine dikti. Ve kısa süre soğuk bir şekilde gülümsedi. Dean'ın koyu kırmızı gözlerini görmek ona büyük bir zevk veriyordu. Önümüzdeki yaz tatilinide beraber geçiriceklerini öğrendiğinde dean'ın yüzündeki ifade gerçekten tatmin ediciydi. Dean'ın sesi gayet tehditkardı. Seni elimden bu sefer o çok güvendiğin babam bile alamaz derken ciddi olduğunu biliyordu. Fakat dean'ın ne olursa olsun onu ne kadar öldürmek isterse istesin ne kadar onu öldürmeye kalkarsa kalksın isabel'i asla öldüremeyeceğini biliyordu. Evet isabelden nefret ediyordu, evet asla anlaşamıyorlardı belki aslada anlaşamayacaklardı, birbirlerinin canını acıtmak hoşuna gidiyordu her ikisininde ve birbirlerine tahammül edemiyorlardı ama dean öfkeden ne kadar gözü dönerse dönsün akraba oldukları için onu öldüremezdi. Hem isabel yüzünden azkabana gitmeyide asla istemezdi. Onunla uğraşmanın bile zaman kaybı olduğunu düşünüyordu.

Fakat isabel onunla uğraşmaktan asla vazgeçmiyordu. Ortama kısa süre sessizlik hakim olmuştu. Etrafta bir anda stacy'nin kahkahaları yankılanmıştı. Neler oluyordu? Stacy neden durup dururken gülmüştü? İsabel gözlerini stacy'nin gözlerine dikerek neler oluyor dercesine baktı. Stacy'nin ilk cümlesinde sonra şaşkınlığını gizlemeye çalışarak ''Evet öyle... ''dedi ve gülümsemeye çalıştı. Stacy bu gün tuhaf mı davranıyordu yoksa onamı öyle geliyordu çözememişti. Kabul etmeliydiki biraz kafası karışmıştı. Gözlerini stacy'den bir an olsun ayırmıyordu. Stacy'nin son sözlerinden sonra kısa süre sessiz kaldı. Bir müddet sonra sinsice gülümseyerek ''Tabiki... ''dedi. Gözlerini dean'a dikerek ''yarın görüşürüz sevgili kuzenim. ''dedi ve binasına doğru yürümeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeÇarş. 20 Nis. 2011 - 21:35

Dean sinirli bir şekilde Isabel'e bakıyordu. Onun dean'ı bu şekilde görmekten zevk aldığını biliyordu ama sinirlerine hakim olamıyordu. Kana ve kan kokusuna karşı kendini kontrol etmeyi yıllar önce öğrenmişti ama hala öfke sorununu çözememişti. Anlaşılan bunu uzun süre çözemeyecekti. Isabel'in varlığı bile sinirlerinin bozulmasına yetiyorken onun oyunlarıyla uğraşırken sakin kalabilmek imkansızdı. Isabelse hem kan ve kan kokusuna karşı kontrol sorununu hemde öfke sorununu çözmüş gibiydi. En azından öyle görünüyordu. Tatilde dean'ın en yakın arkadaşını ısırmaya kalkmasaydı belki buna inanabilirdi. Ama henüz iki sorunuda tam olarak çözemediği ortadaydı. Şuan onu boğazlamamak için kendini o kadar zor tutuyorduki... Etraf bir anda sessizliğe gömülmüştü. Fakat bu uzun sürememişti. Stacy'nin kahkahalarıyla birlikte sessizlik sona ermişti. Dean meraklı gözlerini stacy'nin gözlerine dikti. Durup dururken birden kahkahayla gülmeye başlamasına bir anlam verememişti doğrusu... Stacy'nin ilk cümlesiyle gözlerini yere devirerek içinden ''Ya süper anlaşıyoruz elimizden gelse birbirimizi bir kaşık suda boğucaz o derece yani...''dedi. Stacy'nin son sözleri üzerine gözlerini Isabe'e dikti. Gidiceğini hiç sanmıyordu. Dean'ı çıldırtmak yerine yatakhanesinemi gidicekti bunu asla yapmazdı.

Isabel'in sessizliğide bunu doğruluyordu. Dean stacy'e Isabelmi asla gitmez dercesine baktı. O sırada ısabel'ın verdiği cevapla birlikte şok olmuştu. Isabel gitmeyi kabul etmişti. Ama bu nasıl olurdu. Şaşkın gözlerini isabel'e dikerek olanları kavramaya çalıştı kısa süre... Isabelin gitmeyi kabul ettiğine hala inanamıyordu. Şaka yapıyor olmalıydı. Yani dean onu o kadar tehdit ettiği halde dean'ın peşini bırakmıyordu ama stacy istedi diye gidiyordu öylemi insanın inanası gelmiyordu doğrusu... Isabelin ikinci cümlesiyle biraz daha şaşırmıştı. Şaka yapmıyordu gerçekten gidiyordu. Dünyanın sonu gelmiş olmalıydı. Kısa süre şaşkınlıkla Isabel'ın arkasından baktıktan sonra stacy'ye dönerek '' Ben o kadar tehdit ediyorum ama gitmiyor senin tek bir lafınla ve bir bakışınla itiraz bile etmeden gidiyor öylemi... Sen isabel'e büyü falanmı yaptın? Benim bildiğim Isabel asla gitmezdide...''diye sordu ve stacy'nin cevabını beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePerş. 21 Nis. 2011 - 9:41

Söylediklerinin ardından Isabel tam da Stacy'nin istediği şekilde hareket etmişti. Başta rica gibi görünen bu cümlesi aslında bir rica değildi Isabel'den gerçekten istediği şeydi ve Isabel genel anlamda ondan istediğini yapardı tabi aynı şekilde stacy içinde öyle ama çoğu zaman Stacy bir şeyler istediği için Isabel yapmak zorunda kalırdı. Gerçi istedikleri hiç bir zaman zor şeyler olmamışı yani çoğu Isabelinden istediklerinden oluşuyordu. Yani hadi gidip birilerinin sinirini bozalım dediğinde Isabel neden böyle bir şeye karşı gelecekti ki üstelik böyle durumlar da her ikisi de o kadar çok eğleniyorlardı ki hele uğraştıkları kişiler daha fazla üzüldüğünde onların eğlencesi de o derece artıyordu. Isabel yanlarından ayrılırken "Teşekkürler en kısa zamanda görüşelim hani şu bizim planlar hakkında konuşmalıyız " dedi ve göz kırptı. Isabelde aynı şekilde ona göz kırparak cevap vermişti. Sonrasında ise yasak koridorun çıkışına doğru hızlı ve seri adımlar atarak onların yanından uzaklaştı. Isabel'in uzaklaştığı her saniye yüzünde ki gülümsemesi artmaya başlamıştı. Yani sonuç olarak istediğini almıştı yine Dean ile baş başa kalmışlardı işte.

Dean'in şaşkın surat ifadesini onu daha da yakışıklı bir hale getirmişti ki sanki ve onunla yine göz göze gelmişlerdi. Bu şaşkınlığının nedenini anlayabiliyordu. Yani anladığı kadarıyla iki kuzen ikizi ile yaşadıkları aynı kaderi paylaşıyorlardı. İkizi birbirinden nefret ederken biri diğerini deli etmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Gözlemlerine ve arkadaşını yeterince tanıyor olmasından o kişi kesinlikle Isabeldi. Dean istediği her şeye sırt çeviren ve onu delirtmek için elinden gelen her şeyi yapan bir kuzen. Bu düşünceler kafasının içinde oluşmuşken onları bir an da def etti. Şu an odaklanacağı başka bir şey vardı. Dean ona doğru bir adım atarak konuşmaya başlamıştı. " Dean sadece Isabel ile nasıl konuşulacağını bilen biriyim hepsi bu. Ayrıca o benim arkadaşım tabi ki de istediğim bir şeyi yapması fazla uzun sürmezdi. Yani Scarlett senden böyle bir şey istesene ona ne cevap verirdik ki". Büyü lafını duyduğunda ise gülmeye başlamıştı. " Hayır hayır kuzenine büyü falan yapmadım Dean" dedi ve ona doğru bir adım artık baş başa kalmışlarken neden Isabel hakkında konuşuyorlardı ki Stacy'nin aklında yapacakları daha güzel şeyler varken üstelik. " Her neyse Dean artık yalnızız ve ben artık Isabel hakkında konuşmak istemiyorum ya sen " dedi. Deminki öpücüğüne hala bir cevap alamamıştı tamam onu heyecanladırdığına emindi ama tekrarı için Stacy kadar istekli görünmüyordu ya da Stacy'ye öyle görünüyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 9 Mayıs 2011 - 22:46

Kafası o kadar karışıktı ki… Yaşadığı ve hala yaşamakta olduğu duygu karmaşası ,İsabel… Şuan içinde fırtınalar kopuyordu. Hissettiklerini kelimelerle açıklayamazdı. Her şey bir anda olmuştu. Stacy’le ufak atışmaları, ani yakınlaşmaları, ona karşı hissettikleri ve İsabel’in ortaya çıkışı… İsabel… Onu anlamak imkansızdı. Zaten artık onu anlamaya falanda çalışmıyordu. Çünkü onun böyle davranmasının bir nedeni yoktu. O böyleydi. Kötülük kanında vardı. Dean da iyilik meleği değildi tabi ama İsabel kadar kötü olduğu da söylenemezdi. Aynı aileden ve aynı kandan geliyorlardı ama birbirlerinden çok farklıydılar… Dean İsabel’in aksine ne zaman nerde duracağını oyunu ne zaman sonlandıracağını bilirdi. İnsanlarla uğraşmayı severdi fakat isabel’in aksine o karşısındaki kişinin üzgün olduğunu anladığında isabel gibi karşısındaki kişiye işkence etmez çeker giderdi. Yani İsabel’in yanında dean’ın iyi biri olduğu bile söylenebilirdi. Aslında İsabel bugün onu fazlasıyla şaşırtmıştı. İlk defa içten gülümsediğini görmüştü. Ve ilk kez sorun çıkarmadan çekip gitmişti. Anlaşabildiği bir arkadaşının olmasıysa oldukça şaşırtıcıydı. Stacy’le iyi anlaşıyorlardı. Yakın arkaş oldukları belliydi. İsabel’in görünce gerçekten gülümseyebileceği kadar yakındılar…

Stacy… Güzelliği büyülüyordu. Zekiydi… Kelime oyunlarında dean’la yarışabilecek kadar zeki , Uğurunda ölebilinecek kadar güzel ve hiç beklenmediği kadar tehlikeli… Dean’ın dengesini alt üst etmeyi başaran ilk kişiydi. Ona karşı oluşan duygularından kurtulmaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Biliyordu ona karşı bu tarz duygular hissetmemeliydi. Scarlett’ın nefret ettiği kız kardeşine aşık olmak… Üstelik scarlett’tan öğrendiği kadarıyla en az isabel kadar kötüydü. Hem aralarındaki bu şeyi scarlett’ta nasıl söylerdi? Seni elinden gelse bir kaşık suda öldürmek isteyen o güzel ikizine aşık oldum mu diyecekti. Yada merhaba scarlett sana güzel bir haberim var stacy’nin senin hakkında çok hain planları var biliyormuydun bence dikkatli olmalısın güzel olan haber bu değildi tabi güzel haber şey ben aşık oldum. Aşık olduğum kişi stacy ne harika diğmi? mi diyecekti? Neden herşey bu kadar karmaşık olmak zorundaydı ki… Neden aşık olmak bile bu kadar zor ve karmaşıktı? Dean Stacy’nin konuşmaya başlamasıyla bir anda kendine geldi. Kuzenine büyü falan yapmadığını söylerken gülümsemişti. Gülmek ona çok yakışıyordu. Dean hafifte olsa gülümsemeye zorluyordu kendini ama başaramıyordu. Aklındaki düşüncelerden bir türlü tam anlamıyla kurtulamıyordu. Stacy’nin son sorusu üzerine kısa süre sessiz kaldı. Oda artık isabel konusunda konuşmak istemiyordu ama nasıl davranması gerektiğini de bilmiyordu kafası o kadar karışıktı ki… Gözlerini birkaç dakikalığına kapadı ve düşüncelerinden kurtulmaya çalıştı. Gözlerini açtığında Stacy’nin dean’ın gözlerine baktığını fark etti. Derin bir nefes aldı. Ve tüm düşüncelerinden kısa bir süreliğine de olsa kurtulmayı umarak '' Bende isabelden bahsetmek istemiyorum artık hatta ondan bahsetmeyi hiçbir zaman istemiyorum. ''dedi. Stacy'nin gözlerinin içine baktı ve hafifte olsa gülümsemeye çalışarak''Evet en son nerede kalmıştık? Atışıyorduk sanırım hım yok atışmıyorduk ...''dedi kısa süreliğine sustu. Otalık sessizliğe gömülmüştü. Beynşnin içindeki seslerde sonunda kısa süreliğinede olsa susmuştu ve dean kararını vermişti. Bu gece duygularına göre hareket edicekti ve kafasındaki sorulara yanıt aramayı başka bir zamana bırakıcaktı. Ona doğru bir adım attı. Sinsice gülümseyerek stacy'i belinden tutup kendine doğru çekti ve ''Sanırım hatırladım....''dedi ve stacy'i öpmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimePtsi 9 Mayıs 2011 - 23:37

Dean'in kafasında oluşan karışıklık yüzüne yansıyordu. Kim bilir neler düşünüyordu, o sessizce duygularına karşılık beklerken belki de Dean ondan kurtulmanın bir yolunu arıyordu. Her ne kadar buna inanmak istemese de içindeki ses sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu, onun gibi biri ikizinin arkadaşı neden senin duygularına önem verip buna karşılık verme girişimde bulabilirdi ki, tabi ki de bu gerçek olamazdı olamayacaktı da. Stacy ise bu sese rağmen her şeyin bu kadar basit olmayacağını umut etmek istiyordu hatta belki de ilk kez içinde ki sesin haksız çıkmasını istiyordu. Çünkü hareketlerini ve davranışlarını şimdiye kadar ona göre karar vermişti ve asla yanılmamıştı. Peki şimdi yine mi aynı şey olacaktı Dean arkasına bile bakmadan onun yanından uzaklaşırken sessizce onun ayrılmasını izleyecekti. Böyle bir şey mümkün değildi kendini her ne kadar çıkmaza girmiş bile hissetse mutlaka bir çıkış yolu bulmalıydı. Kendine olan güvenini kaybetmek işte bu asla göze alamayacağı bir şeydi ve işte bu nedenle ona doğru adımlar atarak ağzından o kelimelerin çıkmasına izin vermişti. Belki de beklemekten nefret eden benliğinin ne aslında ne istediğini gösterme şekliydi bu ve tabi bu da oldukça işe yarar bir yöntemdi, istediklerini alma konusunda. Yine de konu Dean olduğunda öz güveni sarsılmıştı bir kere ve tekrar nasıl kendine geleceğini de bilmiyordu. Üstelik içinde oluşan adını koymak dahi istemediği duygu gerçekten aşk olabilir miydi? Hani şu asla başıma gelmeyecek dediği şey. Aslında belki de her şeyi karıştıran şey beklenmedik bir duygu olmasıydı. Sonra bir anda "Neden bunları düşünüyorum ki" dedi kendi kendine. Sonuç olarak düşünmek sadece beynini içinde daha fazla kurgunun oluşmasına ve oluşan bu kurgularda daha fazla karmaşaya neden olacaktı. Bu geç olsa da fark etmişti, sonunda ve beynini yavaşça boşaltırken Dean'in konuşmaya başlamasıyla kafasını içinde tek bir düşünce tanesi bile kalmamıştı. Şu an yine Dean'in karşısında o her zamanki Stacy tavırlarında sessizce dediklerini dinliyordu.

İlk cümlesini bitirdiğinde istemsiz bir şekilde gülümsemişti yani Isabel onun en yakın arkadaşı Dean'in gerçekten çıldırtıyor olmalıydı. Bu düşünce ile birlikte kafasında çanlar çalmaya başlamıştı bir anda saniyeler içinde o kadar çok şey düşünüyordu ki yani bir anda sanki hayattan soyutlanmış gibi hissetti kendini. Emin olduğu tek şey ise Dean'e gerçekten aşık olduğuydu ama bunun yanında yapılması gereken o kadar çok şey vardı ki. Bu durumu Isabel'e nasıl anlatacaktı, Isabel belki bir şekilde halledilebilirdi peki ya Scarlett.... Tamam genelde ne düşündüğü umurunda olmayan biriydi ikizi ama şimdi en yakın arkadaşını alıp onunla sevgili olması üstelik bu durumda Dean ikisinin arasında kalacaktı her ne kadar Dean'e farklı duygularla bakıyor olsalar da bu aralarında olduğu gerçeğini değiştirmezdi. Ama tüm bu düşünceler bir onu vazgeçirecek kadar güçlü değillerdi. Belki biraz kafa karıştırıcı ve zor görüne bilirlerdi ama ne istediğini bilen onun için kesinlikle caydırıcı olmayacaklardı olamazlardı da. Dean'in sorduğu soruya sadece gülümseyerek yanıt verdi ama devamı nedense hayal kırıklığı olmuştu onun için yinede söylediğini tamamladığı anda içinde yanan umut ışığı ile onun gözlerinin içine bakıyordu. Yüzünde oluşan sinsi gülümseme ile bir anda onu kendine çekilmiş bir halde buldu. Onun kolları arasında bedenleri birbirine oldukça yakın bir mesafedeydi. Dean'in söylediği kısa cümlenin ardından ise öpüşmeye başlamışlardı. Aynı Stacy'nin istediği gibiydi ve bu sefer öpücüğü bozabilecek hiç bir şey yoktu etrafta belki de bu nedenle öpücüğü elinden geldiğince uzatmaya kararlı bir şekilde onu öpmeye devam ediyordu. Sıradan insanlar olsa belki de çoktan öpüşmekten nefesleri kesilmiş olabilirdi ama onlar için böyle bir durum söz konusu bile değildi. Ama sonuç olarak bir yerde bitmesi de gerekiyordu. Dudakları birbirinden ayrıldığında kendini onun gözleri için de kaybolurken buldu. Onu sevdiğini söylememek için anlamsızca kendini sıkmaya başlamıştı. Bu gece zaten onca şey yaşamışlardı önce kavgaları sonra bu garip duygular bu noktaya nasıl geldiklerine bile anlam verememişti. Gözlerinin içine bakmaya devam ederken birden " Dean.... ben..." diyebilirdi sadece ve sustu devamında söyleyeceği onca şey varken üstelik öz güven denilen olay bu duygu karşısında öyle zavallı görünüyordu ki. Ona sığınmak bile çıkmaza girmesine neden oluyordu yine de elinde hala yapabileceği bir şey vardı ve düşünmeden direk uygulamaya geçti. Sinsi bakışları ve yüz ifadesiyle ona doğru bakarken " Demin söylediğim yarım yamalak kelimeleri unut sadece öpücüğünden hoşlandım, her ne kadar senden bu kadar iyisini beklemiyor olsam da " dedi, gülümseyerek. Ama bu gülümse öyle sıradan bir gülümseme değildi gözlerinde oluşan sinsilik gülümsemenin altındaki gerçeği belli ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeSalı 10 Mayıs 2011 - 19:55

Bir an için her şey tüm sorular, tüm duvarlar, endişeler, mesafeler... herşey ama herşey yok olmuştu.Etrafta stacy ve deandan başka kimse kalmamıştı.Stacye karşı hissettiği duygular ve stacy artık tek düşündüğü şey buydu. Sürekli uğraşmak zorunda kaldığı baş belası kuzeni ve yakın arkadaşı scarlett artık hiçbir sorun teşkil etmiyordu. En azından bu geceliğine de olsa düşünmek istediği tek şey aşık olduğu ve şuanda öptüğü güzel kızdı. Neler olacağını bilmiyordu açıkcası bilmekte istemiyordu. İlk defa yaptıklarının nelere yol açacağını yada beraberinde neler getireceğini bu olanların başkalarını nasıl etkileyeceğini ve etrafındakilere etkisini düşünmeden hareket ediyordu ama bundan şikayetçi değildi. İlk defa mantığıyla değil de duygularıyla hareket ediyordu ve pişmanlık duymuyordu. Şuan zaman durmuştu ve o bu anın bitmesini hiç istemiyordu. Stacy'nin yanında sonsuza kadar kalabilirdi. Herşey o kadar güzeldi ki…. Fakat ne yazık ki her güzel şeyin bir sonu vardı. Her güzel şey gibi bu anda bitecekti. Bitmeliydi biliyordu sadece birkaç dakika daha… Ve sonunda dudakları stacy’nin dudaklarından ayrılmıştı. Ama hala stacy dean’ın kollarındaydı ve dean’ın onu bırakmaya hiç niyeti yoktu.

Gözlerini Stacy’nin gözlerinden bir an olsun ayırmıyordu. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluşmuştu. Etraf sessizliğe gömülmüştü ama bu sessizlik onu rahatsız etmiyordu. Aksine hoşuna gidiyordu. Etrafın sessiz olması bu anı bozabilecek her hangi bir şeyin olmadığını ifade ediyordu . Dean 'ın istediği şeyde buydu zaten... Fakat sessizlik çokta uzun sürmemişti. Stacy’nin o büyüleyici sesiyle sessizlik bir anda son bulmuştu. Stacy bir şeyler söylemek istemişti ama nedense cümlesini bitirememişti. Dean sessizce stacy’nin cümlesinin devamını bekliyordu. Ne söyleyeceğini oldukça merak etmişti. Fakat Stacy kelimesini tamamlamamıştı. Farklı bir cümle kurmayı tercih etmişti. Dean Stacy’nin son söylediği sözlerden sonra hafifçe gülümsedi. Kısa süre sessiz kaldıktan sonra söyleyeceklerini toparlamaya çalışarak ''bende… Yani… ben sanırım sana…'' dedi kısa süre sessiz kaldıktan sonra gülerek ''tanrım söylemesi düşündüğümden daha zormuş '' dedi. Derin bir nefes aldı ve ''Ben sanırım... Sana… aşık oldum. Biliyorum her şey çok çabuk gelişti ama sanırım ilk görüşte aşk dedikleri şey bu olmalı. '' dedi .
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeSalı 10 Mayıs 2011 - 21:13

Dean'in kolları arasında az önce söylediği cümleye hala gülüyordu. Yani kendini sıkmamış olsa çoktan onu sevdiğini söyleyecek ve belki de tekrar Dean ile öpüşeceklerdi. Ama olmamıştı yapamamıştı olayı alaya alıp bir nevi bu duygulardan sıyrılmaya çalışmıştı belki de. Zaten bu davranışı da onu o yapanlardan değil miydi? böylesine romantik bir anı bile bir kaç kelime ile bozabilir ve bundan garip bir şekilde zevk bile alabilirdi. Aynen şu an olduğu gibi. Dean gibi birinin ona vereceği tepkiyi ise merakla bekliyordu. Yani aslında karşısında ki kendi gibi biri olsa bu sözlerin ardından onu yere fırlatır ve kendini beğenmişsin gibisinden bir kaç hakaret ederek uzaklaşırdı. Ama Dean o kesinlikle böyle biri değildi belki de ona bir şekilde bu kadar bağlanmasının bir nedeni de buydu, zıt kutuplar bir birini çeker kuralı... Ama bundan nedense bir an bile olsun pişmanlık duymamıştı üstelik başlarına gelecek o kadar engele rağmen pişman değildi. Karşısına çıkacak kadar kendine güvenen her hangi birini çok kolay saf dışı edebilirdi. Tabi konu ikizi olduğunda zorlanmayacak değildi ama yine de Dean'i istiyordu onu gerçekten istiyordu. Daha önce hiç bir erkeği istemediği kadar zaten kalbini bu denli harekete geçiren başka bir erkekle de tanışmamıştı. Daha önce sevgilim diyerek yanında gezdirdiği onca kişi sadece ona kölelik etmiş değersiz kişilerdi. Tıpkı küçük bir kız çocuğunun oyuncak bebekleri gibiydiler onlarla canı sıkılana kadar oynadıktan sonra sıkıldığı anda elindekinden kurtulup yenisini almak için oyuncakçının yolunu tutuyordu. Ama Dean onlar dan biri değildi işte belki de bu yüzden bu kadar değerliydi ve kaybetmemek için bazı şeyleri göze almaya değecek biriydi. Onun gözlerinin içine bakarken az önce düşündüğü her şey uçup gitmişti hala alaycı tavrı üzerinde bulunuyor olsa da ona tutkuyla bakan gözleri duygularını ele vermeye yetiyordu.

Ortamda oluşan sessizlik süresi boyunca onun gözlerine bakmayı sürdürmüştü. Sessizliği sevmeyen biri için bu durum sıkıcı olabilirdi üstelik stacy de sessizlikten hoşlanmayan bir tipti ama yine de bu durum ona sıkıcı gelmiyordu. Aksine sanki anı mükemmelleştiriyordu, ortamdaki sesi bozacak tek şey ise Dean2in ağzından çıkacak kelimelerdi ve nitekim o an gelmişti. Dean konuşmaya başladığında onun gözlerine daha fazla odaklandı ve tabi ki kelimelere az önce Dean konuşmaya az önce stacy'nin söylediği yarım yamalak kelimelerle başlamıştı. Bu hali ona oldukça komik görünmüştü ama aynı zamanda çekicide geliyordu. işte bu yüzden sinsi sinsi gülmeye başlamıştı ve tabi ki onun konuşmaya nasıl devam edeceğini merakla bekler bir haldeyken Dean de gülmeye başlamıştı ve söylediği şey bu demek oluyordu ki kendini söylememek için o kadar sıktığı şeyi Dean söylemeye hazırlanıyordu. Ama belki de biraz desteklenmeye ihtiyacı olabilir düşüncesiyle ona biraz daha sokulduktan sonra kulağına doğru yaklaştı. " Zor olsa da başarabilirsin Dean sana güveniyorum" dedi ve boynunu öptükten sonra kendini geriye doğru çekti. Nefes alışının ardından sonunda beklediği şeyleri Dean'in ağzından duyabilmişti. Bu öpücüğüne karşılık almaktan bile daha önemliydi çünkü. Öpücük belki anlık bir şey olabilirdi ama sevdiğini kelimelere dökebilmek işte bu gerçekten değerliydi ve buna karşılık kendini tamamiyle serbest bıraktı. Dean'in gösterdiği bu cesarete karşılık olarak "Haklı olabilirsin.... İlk görüşte aşk... Kesinlikle böyle bir şey olmalı üstelik bende sana.. aşık oldum yani seni... seviyorum" dedi. Cümlesini bu şekilde bitirmeyi planlamamıştı ama yinede kelimeler ağzından biran da çıkıvermişti işte. Onu sevdiğini söylemeyi başarabilmişti ama şimdi garip bir duygu ile karşı karşıyaydı utanma. Ondan utanıyordu belki de dediklerinden yüzünün kızardığını hissedebiliyordu. Bu gece lanet olası öz güveni nereye kaybolmuştu. Artık Dean'in gözlerinin içine bile bakamıyordu başını başka bir yöne çevirmiş derin derin nefesler almaya başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Dean Alone
Vampir|Hufflepuf IV. Sınıf
Dean Alone


Balık Keçi
Mesaj Sayısı : 87
Kayıt tarihi : 14/04/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeÇarş. 11 Mayıs 2011 - 9:10

Sonunda söyleyebilmişti işte… Düşündüğünden daha zor olmuştu ama söylemişti. Sana aşığım diyebilmek gerçekten aşık olmadığın birine kolaylıkla söyleyebildiğin ama gerçekten aşık olduğun kişiye söylemesi zor olan bir şeydi. Aşık olmak gerçekten çok farklıydı. İnsanı şapşallaştırıyordu. İki kelimeyi bir araya getirip söyleyebilmek için o kadar çok uğraşıyordunuz ki… Üstelik normalde sizin için önemsiz kişilere aynı kelimeleri hiç düşünmeden ve hiç uğraşmadan söyleyebilirken… Seni Seviyorum kelimesi eskiden dean için önemsiz bir kelimeydi. Herkese söylenebilen sıradan bir kelimeydi… Bu güne kadar hiçbir anlam taşımıyordu ama bu gün herşey tamamen değişmişti. İlk görüşte aşk… Şu ana dek inanmadığı bir şeydi ama artık inanıyordu. İlk görüşte aşk diye bir şey vardı ve o stacye’e ilk görüşte aşık olmuştu. Aşk… kesinlikle kolay değildi. Dean ve stacy’nin durumlarını göz önünde bulundurursak hiçte kolay olmayacaktı. Fakat dean olabilecek herşeyi göze almıştı. Şimdilik nasıl yapacağını bilmiyordu ama bir şekilde Scarlett ile Stacy arasında kalma konusunu en kısa zamanda halletmeyi planlıyordu.

Sessizlik uzun sürmüştü ve dean artık bu sessizlikten sıkılmaya başlamıştı. Genel olarak sessizliği severdi ama stacy’nin bu kadar sessiz kalmasından hoşlanmamıştı. Ne tepki vereceğini merak ediyordu ve bir an önce öğrenmek istiyordu. Gözlerini stacy’nin gözlerinden bir an olsun ayırmıyordu ve bir şeyler demesini bekliyordu. Sonunda stacy konuşmaya başlamıştı. Tüm dikkatiyle onu dinliyor ve gözlerini gözlerinden ayırmıyordu. Stacy konuşmasını bitirdiğinde derin bir nefes aldı duyguları karşılıklıydı ve stacy onu sevdiğini söylemişti. Şuan o kadar mutluydu ki… Bir müddet stacy’e gülümsedikten sonra stacy’nin yüzünü kendine doğru çevirerek ''Bende Seni Seviyorum...'' dedi ve stacy’i öptü ve bir adım geri çekildi. Hafife olsa gülümseyerek ''Senden bir an bile ayrılmak istemiyorum ama ne yazık ki yatakhanelere dönmek zorundayız yorucu bir gün bizi bekliyor...''dedi. Koridora doğru kısa süre baktıktan sonra gözlerini stacy’nin gözlerine dikerek '' Sana binana kadar eşlik ediyim.'' dedi ve tacy’nin tepkisini beklemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stacy Venom
Vampir|Slytherin V. Sınıf
Stacy Venom


Terazi Maymun
Mesaj Sayısı : 93
Kayıt tarihi : 26/01/11

Karanlık Saatler Empty
MesajKonu: Geri: Karanlık Saatler   Karanlık Saatler Icon_minitimeÇarş. 11 Mayıs 2011 - 9:38

Utnadığı için hala onun yüzüne bakamıyordu, başını başka yöne çevirmiş başka şeyler düşünmeye çalışıyordu. Neden onu sevdiğini söylemişti ki hem söylemiş olmak neden ona bu denli rahatsız vermişti. sonuçta Dean de onu seviyordu aşık olduğunu söylemişti seni seviyorum demese bile hem bu lafından sonra mutlaka onu sevdiğini söyleyecekti bunu biliyordu ya da inanmak istiyordu. Ama işte bir kere kaybettiği öz güveni Dean karşısında onu çaresizliğe sürüklüyordu. Hem bu davranışına devam ederse Dean karanlık nedeniyle yüzünün kızarıklığını fark etmemiş olsa bile onun sayesinden utandığını anlayacaktı ve bu çok çocukça görünen bir duyguydu. Stacy için ise kesinlikle hissetmemesi gereken bir şey ama durum ortadaydı gizleyemiyordu. Üstelik hala ona bakamamak yani yüzüne bir kaç saniye baksa ne düşnüdüğünü kolaylıkla anlayabilirdi ama yapamıyordu işte. Sonrasında Dean in elini yüzünde hissetti. Derin bir nefes alarak elin başını yönetmesine izin vermişti ve tekrar göz göze gelmişlerdi işte. Dean yüzünde gülümsemesi ile gözüne o kadar tatlı görünüyordu ki işte bu onu bir anda rahatlatan bir durum meydana getirmişti üzerinde. Normale döndüğünü hissedebiliyordu duyguları karmaşa içindeyken yavaşça düzelmeye ve gerçekten hissetmesi gereken duyguları ön plana çıkarmayı başarıyordu. Dean in sözlerinden sonra tekrar dudaklarını birleştirmişlerdi. Onu daha ne kadar öpebilirdi bilmiyordu belki sonsuza dek diye düşündü sonsuz yaşamanın da Dean ile birlikte olmak bu hayalinin bile güzel olduğu bir durumdu. dudakları bir birinden ayrıldığında artık bir şeyden emindi o da artık tamamen kendine gelmiş olmasıydı. Sinsi gülümsemesi yüzüne yerleşmişken onun cümlesini bitirmesini bekledi ve sonrasında " Böyle konuşarak beni şımartıyorsun biliyorsun dimi üstelik bende senden ayrılmak istemiyorum ama... Lanet olsun ki haklısın " dedi cümlesinin son kısmını öfkeli bir şekilde mırıldanmıştı. Bugün Dean e kim bilir kaçıncı kez hak verdiğini bile bilmiyordu ama haklıydı işte yapacak bir şey yoktu. Ama yine de onu asıl çıldırtan şey Dean e hak vermek değil ondan ayrılmak zorunda olduğu gerçeğiydi. Yine de asık bir suratla onun yanından ayrılmak istemediğinden şımarık tavırlarıyla ona bir adım yaklaştı. Şunu çok iyi biliyordu ki birinin sizi hatırlamasını istiyorsanız onunla son anlarınızda kendinizi hatırlatacak bir şeyler yapmanızdı ve asık bir suratla kesinlikle hatırlanmak istemiyordu.

Yüzüne yerleştirdiği gülümsemesiyle ona doğru baktı ve şımarık bir ses tonuyla " Tabi ki olur centilmen bey binama kadar eşlik etmenizden kıvanç duyarım " dedi ve kahkaha atmaya başladı. Böyle garip cümleler kurmayı nasıl becerebiliyordu bazen kendi bile bilmiyordu üstelik çoğu zaman bunları düşünmeden söylüyordu. Kısa süren sessizlik boyunca üzerindeki kıyafetiyle uğraşmıştı tüm yaşananlardan sonra elbisesi pekte üzerinde güzel durmuyordu biraz dağılmış gibiydi. Önce duvara yapışmak sonrasında Dean in onu kendine çekmesi haliyle elbiseyi de etkilemişti. Kıyafetini düzelttikten sonra " Tamam o halde hadi gidelim "dedi ve yasak koridorda onunla birlikte binasına doğru ilerlemeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Karanlık Saatler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: HOGWARTS :: III. Kat :: Yasak Koridor-
Buraya geçin: